23 Nisan 2016 Cumartesi

Viva Elle!





1945 yılında Fransa’da evli bir çift tarafından kurulan ve şu anda 33 ülkede birden aynı anda yayın yapan global kadın ve moda dergisi Elle’i bilmeyeniniz yoktur eminim ki. Bu hafta siz okuyucularımla ne paylaşsam diye düşünürken, birden masamdaki Elle ile göz göze gelince, yıllardır her ay düzenli bir şekilde edinip okuduğum bu dergiyle ilgili küçük bir anımı paylaşmak istedim. 

Birkaç yıl önce, işim dolayısıyla hafta sonumu uzak bir şehrin oldukça küçük bir kasabasında geçirmek zorunda kalmıştım. O ayki Elle’i de yeni satın almış fakat 2 gün sonra evime döndüğümde keyifle ayaklarımı uzatıp uzun uzun okurum diye hayal ederek yanıma almamıştım. Nasıl olsa yoğunluktan başka bir şeyle uğraşmaya vaktim de kalmaz diye düşünmüştüm. Hayatımdaki en büyük pişmanlıklarımdan biri oldu.

Hava muhalefeti nedeniyle çevre illerden bazı katılımcılar gelemeyince, Pazar günü gerçekleşmesi gereken önemli toplantımız Pazartesi’ye ertelendi ve ben de mecburen bir gece daha bu sıkıcı kasabada konaklamak durumunda kaldım. Önümde sıkıntıdan ölmeden geçirmem gereken koca bir Pazar vardı ve ben Elle’i evde bırakmıştım! Bulunduğum kasabada gezilip görülecek pek bir şey yoktu –ki zaten o korkunç havada böyle bir şansım da zaten yoktu. Derin bir nefes aldım ve en yakın markete gidip bir torba dolusu abur cubur ve Elle ile birlikte birkaç moda dergisi almaya karar verdim.

Fakat hayalini kurduğum market ne yazık ki henüz bu kasabaya uğramamıştı. Yalnızca küçük bakkallar ve manavlar vardı, e haliyle de hiçbir dergi de satılmıyordu. Birkaç bulmaca eki olan gazete aldıktan sonra odama döndüm ve yaklaşık 1 saat kadar bulmacalar ve televizyon ile kendimi oyalayabildim. Belki bir şeyler oynarım diye tabletimi çıkardığımda umutsuzca wifi ağı aramaya başladım. Hayatımda herhangi bir şeye bu kadar sevindiğimi hatırlamıyorum: motelde çok yavaş da olsa kablosuz bir internet bağlantısı vardı! Tabii ki hemen Elle internet sitesine kendimi atıverdim!

Bağımlısı haline geldiğim bu mükemmel derginin online sitesine göz atma fırsatım o güne kadar hiç olmamıştı. Büyük bir titizlikle hazırlanan moda yazıları, stil önerileri ve ünlü modacılarla yapılan röportajlar sayesinde koca bir gün hem sıkıntıdan ölmedim hem de 71 yıllık bu köklü dergi sayesinde yine hayat kurtaran bir sürü püf noktası öğrendim.

İyi ki varsın, Elle!

*Basın Bültrenidir* 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder